ScrollFx 10

ScrollFx 9

Monday, July 20, 2009

AĞLA GÖZLERİM AĞLA...!!!

Gençliğimde dinlemiş olduğum bir şarkıyı anımsadım ama tam olarak sözlerini hatırlamıyorum. Bir bölümünde "ağla gözlerim ağla" diyordu. Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakan yardımcısının düşmüş olduğu durumu gösteren fotoğrafa bakın ve kararınızı verin. Hepimizin çoğunluk oylarıyla bizi yönetmeye getirdiğimiz kişilerin ne durumda olduklarına kendi gözlerinizle şahit olun...haydi siz de ağlayın artık... Çünkü bizi yönetenlerimiz ağlıyor. Kim için ? Bizler için , vatandaşları için ağlıyor...Lütfen ağlayın, ama sızlanmayı da unutmayın...

Wednesday, June 10, 2009

HERKESTEN BİR ŞEY ÖĞRENDİM

Güzel, akıcı bir söyleşi olmuş Sn.Feridun Andaç ile. Emre Bey herkesten bir şey öğrenmiş ancak ben çok şey öğrendim Sn. Emre Kongar'dan. Kendisine gerçekten teşekkür ederim. Onun aracılığıyla biz de kendi geçmişimize gittik. Özellikle hayata bakış yönleriyle kendisiyle çok benzerlik gösteriyorum. Onun çocukluğu ve gençliği daha renkli ama üzücü yılları da beraber geçmiş. Benim ise çok renkli olmasa da istediğimi yaptığım bir çocukluk geçirdim ve üzücü bir gençlik yılları da geçirmedim.

Gerçekten bu kitabı okuduğunuzda çok şey öğreneceksiniz...!!!

Kitabın 357.sayfasını okuduğumda inanılmaz bir mutluluk duydum. Bununla ilgili düşüncemi Emre Bey'e ilettim. İlgili elektronik posta örneği aşağıdadır.

Estağfurlah, ben kendimi önder filan gormuyorum. Ama ayni bicimde dusundugumuze cok sevindim. Basarilar diler gozlerinizden operim.

From: atilla akkülah [mailto:aakkulah@hotmail.com]
Sent: Tuesday, June 09, 2009 3:51 PM
To: emre@kongar.org
Subject: HERKESTEN BİRŞEY ÖĞRENDİM.......ama sizden çok şey öğrendim

Emre bey merhaba,

sizin kitabınızı okuduğum bugünlerde 357.sayfada " kendine yapılmasını istemediğin birşeyi başkalarına yapma" ifadesiyle kendini tanımlamışsınızdır. Ben de yıllardır kendimi bu şekilde tanımlamaktayım. Zaman zaman toplum ve onun değer yargılarıyla çatışsam da bu ifadeyi her zaman savunmakta ve yaşamımda uygulamaktayım. İlk defa bir "önder" ( dikkat ederseniz aydın demedim. bu sözcüğün Türkiye'de çok yıpratıldığı kanısındayım) kişiden bunu duymak beni son derece memnun etti. Bunu siznle paylaşmak istedim.

iyi çalışmalar
atilla akkülah

Tuesday, June 02, 2009

Türk Toplumunun Uçak Faciası İle Yüzleşmesi



Dün meydana gelen uçak kazası ile ilgili üzülmemek tabii ki olası değil. Ancak bu ve benzeri kazaların olma riski hepimiz için her zaman bulunmaktadır. Ancak beni daha derinden etkileyen olay bu kazada hayatını kaybedenlerden Türk vatandaşı olan dünyaca ünlü arp sanatçısı Fatma Ceren Necipoğlu ismini hayatımda ilk kez duymamdı. Gerçekten basın ve medyanın popüler kültürü nasıl bizlere pompaladığının en belirgin göstergesi. 62. konseri için Güney Amerika'ya gitmiş bu Anadolu Üniversitesi öğretim görevlisi hanfendinin ismini toplum olarak ilk defa duyuyorsak, arp alanında dünyanın sayılı müzisyenlerinden biri olduğunu bugün öğreniyorsak toplum olarak neden gelişemediğimizi sanırım daha iyi kavrayabiliriz. Bu bizim utancımız olmalı. En azından benim utancım olduğunu kabul ediyorum.

Wednesday, May 27, 2009

YEŞİLKÖY PARKI OTOPARK MI OLUYOR ?...

Yeşilköy'de Çınar Otelinin karşısındaki küçük ama sevimli olan parkın otoparkın olacağını öğrenmiştik. geçen pazartesi de bunu yerinde gördük. Çevre sakinleri toplanmıştı. bunun üzerine aşağıdaki yazımı istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin internet sitesindeki "beyaz sayfa" ile ilgili bölüme aşağıdaki yazıyı geçtim.

sayın yetkili,
yeşlköy'deki Çınar otelini karşısındaki parkın altına otopark yapılacağını dün öğrendim ve bugün gidip sizlerin getirmiş olduğu ve işçilerin kullanacağı konteynerleri gördüm. gördüğüm kadarıyla etrafı yeşilliklere büründürmeye çalışan büyükşehir belediyesi oy alamadığı yerleri cezalandırmak için yeşili katletme yoluna gitmiş. bu otopark yapımını kendim ve yeşillikler adına kınıyorum. şehircilik insan merkezli olur araç veya otomobil merkezli değil.

iyi çalışmalar
atilla akkülah

Bu yazıma aşağıdaki yanıt bugün geldi. İyi niyetimle belirteyim ki eğer bu yanıt doğru ise ben tatmin oldum. Hem parkın hem de yeşilin zarar görmeyeceği güvencesi çok önemliydi. Umarım sözlerinde dururlar.


İ.B B. BEYAZMASA BAŞVURUNUZ BAŞVURU NO:588727‏
From:
beyazmasa@ibb.gov.tr
Sent:
Wednesday, May 27, 2009 8:56:11 AM
To:
AAKKULAH@HOTMAIL.COM

T.C.İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞIBasın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı Halkla İlişkiler MüdürlüğüBEYAZMASA
Sayın ATİLLA AKKÜLAH;
İlgi : 25/05/2009 15:08:03 Tarih ve 588727 Nolu Başvurunuz
Başvurunuz İBB Yapı İşleri Müdürlüğü'ne iletilmiş olup yetkililerce cevaben şöyle bildirilmiştir:

"İlgilinin başvurusunda geçen adreste İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yap+işlet+devret usulüyle zemin altı otopark işi ihale edilmiştir. Proje aşaması devam etmekte olup inşaat başlamamıştır.Daha önce park olarak kullanılan bu alan yine park olarak kullanılmaya devam edilecek, mevcut büyük ağaçlar korunacaktır.Zeminaltı otopark projelerimizde otoparkın üstünde kalan kısma yarım metre ile bir metre arasında toprak doldurularak üzerinde yeşil alan düzenlemesi yapılmaktadır. Bakırköy Yeşilyurt gibi güzel, nezih bir semte yakışacak projede de aynı uygulama yapılacak olup otopark zeminaltında yeşil alan zemin üstünde kalacak şekilde düzenlemesi yapılacaktır.İstanbul genelinde trafik problemine bir nebze çözüm üretmek, daha yaşanır mekanlar oluşturmak, hem göze hitap edecek, hem de çok amaçlı kullanılabilecek bu projeler, kesinlikle yeşil alanlara zarar vermek amacını taşımamaktadır. Bilginize sunarız."

Ayrıntılı bilgi için Yapı İşleri Müdürlüğü irtibat telefonu:0212 449 45 78 (Müdür Yardımcısı Aslan Demirkan)

İyi günler dileriz.
YASEMİN AKÇA02124551754

Thursday, May 21, 2009

EVRİM ÇALIŞTAYI ( İstanbul Kültür Üniversitesi)

Geçen hafta Cumartesi Darwin'in 200. doğum yıldönümü nedeniyle düzenlenen bir çalıştay vardı. Fen edebiyat fakültesi düzenlemişti. Halkın da katılabildiği bir toplantıydı. Ancak çok büyük bir çoğunluk akademisyen, öğretim üyesi ve düzenlemeyi gerçekleştiren moleküler biyoloji ve genetik bölümü öğrencileriydi. Genel olarak başarılı bir çalıştay olduğunu söyleyebilirim. Üniversiteye gönderdiğim elektronik posta aşağıdadır.

SAYIN YETKİLİ,
16 MAYIS 2009 GÜNÜ DÜZENLEMİŞ OLDUĞUNUZ EVRİM ÇALIŞTAYI İÇİN HEM ÜNİVERSİTENİZE HEM DE FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ OLARAK SİZLERE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM.

ÜNİVERSİTENİZE İLK GELİŞİMDİ. BUNU İLTİFAT OLSUN DİYE SÖYLEMİYORUM. GERÇEKTEN BAŞINDAN SONUNA KADAR GEREK DÜZENLEME GEREKSE DE SUNUM YAPAN HOCALARIMIZIN VERDİĞİ BİLGİLER ÇOK BAŞARILIYDI. ANCAK BİZİM KONU İLE İLGİLİ OLMAMAMIZ NEDENİYLE ÇEŞİTLİ NOKTALARI ANLAYAMADIK. ANCAK BUNU DA NORMAL KARŞILIYORUM.

UMARIM YAKIN ZAMANADA TEKRAR GÖRÜŞMEK DİLEKLERİMLE

İYİ ÇALIŞMALAR
ATİLLA AKKÜLAH

Sunday, April 26, 2009

CİNAYETİ GÖRDÜK ( Kuddisi ve Sabriye Okkır)

Sanırım sözde "Ergenekon " iddianamesinin sonuçlarının kimlere ve hangi sonuçlara vardığının ilk kitabı. Bir sabah erkenden gelen ev araması ve tutuklanma. Ardından net bir suçlama olmaksızın haftalarca cezaevinde kalmalar. Ve bunların sonucunda kişinin sağlığının bozulup kansere yenik düşmesiyle biten bir yaşam. Kuddisi Okkır ve eşi sabriye Okkır tarafından yazılmış anı türünde bir kitap. İçinde gerçekten ibret verici ve insan olarak utanılacak durumlar var. En çarpıcı örnek ise hiçbir şekilde hareket bile edemeyen kanser hastası olan ve yatağa bağlı olan Kuddusi bey'in hastanede tutuklu olması nedeniyle pranga bağlanmasıdır. Kuddusi Okkır'ın kanser olduğunun haftalarca tanı konulamaması da tek başına devlet adına skandaldır. Devlet hastanesi yetkililerinin Kuddusi bey'in durumuyla ilgilenmedikleri de ayrıca çok vahimdir. Eşi sabriye hanımın verdiği mücadele takdire değer. Dün basından gördüğümüz kadarıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bu davanın görülmesini kabul etmiştir.

Bu kitabı okuyan insanın üzülmemesi, utanç duymaması, ülkesi hakkında olumlu düşüncelere sahip olması mümkün değildir. Kitabı okurken Kuddusi beyi veya Sabriye hanımı kendi yerinize koyarsanız olayın nasıl kabul edilemez bir durum olduğunu daha iyi anlarsanız. Unutmayın bu hepimizin başına gelebilecek bir olay.

Kitaptan çok sevdiğim kısa bir şiir var Kuddusi Okkır'ın.

Hayat okul.
Dersler
En son ders, son nefes verme
Herkes kendi tezine göre
Son nefesini sunar...

Tiyatro-perde kapanır,ışıklar söner- ortalık aydınlanır.

Wednesday, April 15, 2009

ÇYDD VE TÜRKAN SAYLAN


Geçtiğimiz günlerde ÇYDD ve Türkan Saylan hanımefendiye yapılan uygulamaya birey olarak sessiz kalmam mümkün değil. Eğer sessiz kalırsam aldığım eğitime, yaşadığım çevreye ve genel dünya bakışıma aykırı olacağı düşüncesindeyim. O nedenle aşağıdaki elektronik posta yazısını bugün ÇYDD'ne ilettim.
SAYIN YETKİLİ,
BAŞTA ÇYDD VE TÜRKAN HANIMA YAPILAN BU AKILALMAZ UYGULAMAYI KENDİM ADINA ŞİDDETLE VE NEFRETLE KINIYORUM.
ATATÜRKÇÜLÜĞÜ BIRAKIN SAVUNMAYI EN ÜST DÜZEYDE HAKKIYLA TEMSİL EDEN TÜRKAN HANIM'A DİL UZATANLAR TÜRKAN HANIM'IN YAPTIĞININ MİLYONDA BİRİNİ YAPMADIĞINDAN EMİNİM. HATTA DAHA İLERİ GİDEYİM, BU İNSANLARIN TÜRKAN HANIM'IN YAPTIKLARINDAN HABERLERİ BİLE OLMADIĞI GİBİ BU YAPILAN HİZMETLERİ KAVRAYACAK ZEKAYA SAHİP OLDUKLARINA DA İNANMIYORUM. BİR CUMHURİYET VE ATATÜRK'ÜN EMANETÇİSİ OLARAK BU YAPILANLARA KIZIYORUM, NEFRET DUYUYORUM, KÜFÜR EDİYORUM, UTANIYORUM....
AMA BU YAPILANLARIN HUKUK KARŞISINDA YANITININ VERİLECEĞİNE İNANCIM %100 DÜR.
HEM ÇYDD HEM DE TÜRKAN HANIMA GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİ SAYGILARIMLA SUNARIM.
ATİLLA AKKÜLAH
BİR ATATÜRK EMANETÇİSİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİREYİ

501 Darts

Phozi Snapshot