Geçen hafta rastladım bu çevreci arabaya Y.Bosna 'dan Mahmutbey yönüne giderken. Arkası tamamen ağaç dalları, çalı çırpı, saksı figürleri vb. ile doldurulmuştu. Çok ilginç geldi ve bu görüntüyü aldım.
ScrollFx 10
ScrollFx 9
Monday, December 10, 2007
Saturday, November 17, 2007
Emekli Generallerimize SUS Emri
Sunday, November 04, 2007
Kediler Dünyası
Sunday, October 28, 2007
3 Kültürel Etkinlik ( Kitap ,Sanat ve Filateli Fuarı)
Saturday, October 27, 2007
Emin Çölaşan'dan Yeni Kitap
Monday, October 22, 2007
Halloween (Cadılar Bayramı )
Sunday, October 21, 2007
Yüreğimiz Yanıyor Gene
Meclis Tuvaletinde Abdest Alma Devri Başladı
Saturday, October 20, 2007
Bir Fotoğraf
Friday, October 19, 2007
21 Ekim Referandumu
Friday, October 12, 2007
Gazetecilik Zor Zanaat Vesselam!
- Japonya'da NO PANTS adı verilen tabanı boydan boya ayna ile kaplı restoranlarda iç çamaşırı olmayan Japon genç kızları garson olarak çalışıyor. Ancak buradaki yemek davetleri genellikle rüşvet yerine geçiyor.
- SUMO GÜREŞİni Japonlar yemek yiyerek seyrediyorlar. Hem de sandviç falan değil, özellikle garsonlar tarafından servis edilerek yüzlerce dolarlık yemek bunlar. Bu güreşleri seyretmenin bedeli yaklaşık 2000 usd ve daha sezon öncesinde bütün biletler tükeniyor.
- MATSUDAKE MANTARI Japonya'da bulunan çok nadir mantar türü. Özellikle uçurum kenarlarında bulunduğundan bunu toplayan insanlar hayatını bile kaybedebilmektedir. Erdal Bey yöresel sebze satan satıcının iri bir salatalık görünümündeki 2 adet mantarın fiyatının 84000 yen, yaklaşık 160-170 YTL olduğunu söylüyor. Gerçekten inanması zor.
- GEYŞA Japonca'da gösteri ve eğlence sanatkarı anlamına gelmektedir. Fahişe ile ilgisi yoktur. Hernedense Türkiye'de bu anlam ile bilinmektedir. Aslında gerçek bir geyşa, asla bir erkeğin rüyasını süsleyemez. Çünkü geyşanın makbulü yaşlı olanıdır. Yani iyi geyşa babaanne yaşında olur. Geyşa evinde geçirilen gece sonunda ödeme o gece yapılmaz. Bu hizmet çok pahalı olduğundan sıradan Japonlar bu evlere asla giremezler bile. Ertesi gün müşteriye fatura hediyeler eşliğinde gönderilir.
Monday, October 08, 2007
Başbakan Özür Dilemelidir
Sunday, October 07, 2007
Hükümetin Terör Samimiyetsizliği
Van'da yitirdiğimiz bu şehit askerimiz için Allahtan rahmet diliyorum
Saturday, September 22, 2007
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Oğlu ve Torunu
Sunday, September 16, 2007
ANLAMLI SÖZLER (2 / 5)
Sunday, September 09, 2007
Teknoloji.......ama nereye kadar ?
" Devletin 3G (cep telefonlarında görüntü aktarmayı da içeren ileri teknolojiye dayalı iletişim sistemi lisansı) ihalesini TV kanalları canlı olarak yayımladı. Turkcell, 321 milyon euro fiyat vererek 3G lisansı ihalesini kazandı. (YTL değerlenirken TC Devleti, kendinin değerli YTL'si ile değil de euro ile fiyatlandırarak lisans satıyor. İmam bunu yaparsa cemaat ne eylesin?.. İmam, daha önce dolarla satış yaparken, bezirgân yaklaşımıyla dolardan euro'ya dönerse cemaat aynını yapmaz mı?)TV yayınında, sunucu, ihaleyi yorumlayan konuğuna sordu: "Bir telefon işletmecisinin görüntülü aktarma lisansı için 321 milyon euro gibi pahalı bir faturayı göze alması normal mi?" Uzman konuk cevapladı: "Türkiye'nin nüfusunun yüzde elliden fazlası genç nüfus... Genç nüfus teknolojiye meraklı. Yeni teknolojiyi hemen kullanmak istiyor. Aslında bizim halkımızın tamamı yeni teknolojiyi hemen kullanmak istiyor..."TV'den bu gelişmeleri izlerken telefonumun zili çaldı. Belçika'dan Orhan Aker arıyordu. Orhan Aker bir zamanlar Türkiye'nin önde gelen işadamları arasındaydı. İş hayatında inişleri çıkışları oldu. Şimdilerde, yüksek eğitimini yaptığı ve eşinin de ülkesi olan Belçika'da yaşıyor. Ama, gönlü ve aklı Türkiye'de... Her gün gazeteleri ve TV'leri izliyor. Olayları tartışmak için dostlarını arıyor.İthal teknolojiyle olmazOrhan Aker, "Bu ihale vesilesiyle Türk halkının yeni teknolojilere ilgisi ve en yeni teknolojiyi kullanma çabası dikkatimi çekti. Teknolojiyi üreten, ileri teknolojiye dayalı üretim ile yüksek gelir elde eden, kişi başı geliri yükselen, halkı refah içinde yaşayan Avrupa ülkelerinde yeni teknolojiye dayalı ürünlere Türkiye'deki kadar talep yok. Belçika'da insanlar hâlâ tüplü TV'lerini değiştirmedi. Çok az kişi cep telefonu kullanıyor. Onların da elindeki cep telefonları ilk modeller" diyor.Orhan Aker'e sordum: "Belçikalıların parası mı yok?" Anlattı: "Sömürge ve koloni döneminden gelen büyük sermaye birikimi var. Daha önemlisi Belçika yeni teknoloji geliştiriyor. Yeni teknolojiye dayalı makine üretiyor. Makine ihraç ediyor. Yeni kuşak Belçikalılar üretimde çalışmaktan hoşlanmadığı için üretimde Tunus'tan, Cezayir'den gelen işçiler çalışıyor. Buralarda refahın ölçüsü son çıkan TV aletine, cep telefonuna, otomobile sahip olmak değil. Sanata, kültüre, seyahate daha çok zaman ayırmak, daha çok para harcamak.""
Thursday, August 30, 2007
11.Cumhurbaşkanı
- Cumhurbaşkanı meşrudur.
- Tüm toplumu kucaklayan bir cumhurbaşkanı değildir ( uzlaşma ile seçilmedi).
- Başarılı bir yönetim gösterebilir ( ama geçmişte laiklik ve Türkiye üzerine yaptığı konuşmalardan ötürü, çok basit olarak AKP başka bir isim çıkarabilirdi)
- TSK aylar öncesinden tutumunu belirlemiş ve kaygılarını çeşitli vesilelerle bizlere duyurmuştur. Yan çizme yoktur. Kararlıdır. ( Yan çizen hükümettir).
- Benim için özde değil ama sözde cumhurbaşkanıdır.
- Tartışmaların sadece türban etrafında yoğunlaşması doğru değildir ( Bir gelenek ve kural var ise uyulacaktır).
Sunday, July 22, 2007
Seçim Sabahı Bakırköy
Saturday, July 21, 2007
Yarın Genel Seçimde Ne Olacak ?
- Genç partinin barajı aşması,
- Saadet Partisinin oy oranını yükseltmesi,
- Akp nin 2002 den az oranda oy alması
Seçimlerin ülkemize hayırlı olasını diliyorum.
Saturday, June 16, 2007
ANLAMLI SÖZLER (1 / 5)
" BAŞARILI OLMAK BİR TERCİHTİR; ZANNEDİLDİĞİ GİBİ BİR ZORUNLULUK DEĞİLDİR "
Thursday, June 14, 2007
Başbakanın Tutumu
Wednesday, June 13, 2007
Yedikule Hayvan Barınağı
Sunday, June 10, 2007
PKK Terörüne Nasıl Yanıt vermeli?
Ülkemizin ulusal bütünlüğü tehdit altındadır. Şu anda tek amacımız bunu korumak olmalıdır. Hükümet bu konuda her nedense inanılmaz bir basiretsizlik örneği göstermektedir. Bu nedenle TSK halkımızı teröre karşı bütünleşmemizi ve uyanık durmamızı ısrarla istemektedir. Daha önceki yazılarımda da belirttim. TSK'nın vizyonu hükümetten çok ileri. Bugünkü hükümet yapısıyla bir sonuca ulaşmak mümkün değildir. 23 Temmuz sabahını beklemek zorundayız. Yeni hükümet, TSK ve halkın bütünleşmesiyle uygulanabilir ve sonuca ulaşılabilecek her türlü seçenek hayata geçirilmelidir. Bunlar uygulanırken yalnızca ULUSUMUZUN BİRLİĞİ VE HER VATANDAŞIMIZIN YAŞAM GÜVENCESİ TEK AMAÇ OLMALIDIR. Ekonomi etkilenir mi ? ABD ile küsermiyiz ? Acaba AB kızar mı ? gibi soruları sormaya başlarsak sonuç almamız hayal olur.
Sunday, May 27, 2007
İMKB Mayıs Son Hafta Ne olur ?
Sunday, May 06, 2007
AKP'ye ve RT Erdoğan'a 3 Sorum Var. Yanıtlarmısınız? ?
2.Seçim zamanında yapılacak diye bas bas bağıran sizsiniz. Seçimlerin 5 yılda bir olması gerektiğini söyleyen sizsiniz. Ama şimdi anayasa değişikliği ile seçimlerin 4 yılda bir yapılmasını isteyen de sizsiniz ? Bu ne anlama gelmektedir ?
3.Anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanını halk seçsin diye kendinizi savunmaya geçmişsiniz ama bir yandan da cumhurbaşkanını meclisin seçmesi için 1.turu tekrarlayıp 367 oyu arıyorsunuz. Bu ne iş ? Bu ne mantıktır ?
Saturday, May 05, 2007
Teşekkürler GIRGIR
Thursday, May 03, 2007
AKP nin Bu Samimiyetsizliği Niye ?
Tuesday, May 01, 2007
İşte Bülent Arınç Bu...
Rezervim var diyerek ’Ya sen ya o’ dememiş
1 Mayıs 2007
ANKARA
"Dindar cumhurbaşkanı", "rezervim var", "40 oyunu olan usta pehlivan fıkrası" çıkışlarıyla dikkat çeken TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın Cumhurbaşkanı adayı belirleme sürecindeki rolüne ilişkin eleştirilere TBMM İletişim Ofisi’nden savunma dün geldi.TBMM Başkanı İletişim Başdanışmanı Kemal Öztürk yazılı bir açıklama yaparak, Arınç’ın bu süreçteki görüşmelerde "ya sen, ya ben, ya o" şeklinde "pazarlık, veto, tehdit" ifade eden söz ve davranışlarda bulunmadığını ifade etti. Bu değerlendirmeleri iftira olarak niteleyen açıklamada "Demokrasinin savunulması gereken günlerde eleştirecek bir suçlu arama çabası son derece üzücü ve dikkat çekicidir" denildi. Açıklamada Arınç’ın tüm siyasi hayatı boyunca söylediği hiçbir sözü inkar etmediği vurgulanırken, "Görüşmeleri biz yalnız yaptık. Dolayısıyla bir üçüncü kişi bu konuşmalara şahit değil ki gazetelerde bu kadar şey yazılmış olsun. Bunların hepsi yakıştırmadır, senaryodur, benzetmedir. Bir isim üzerinde konuşulmadı" değerlendirmesine de yer verildi. Ancak Arınç, Başbakan Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin ardından gerçekleştirilen 23 Nisan resepsiyonunda, "Bundan sonrası beni ilgilendirmiyor. Ben kendi rezervimi muhafaza ediyorum. En azından tarih açısından" demişti. Arınç, adayın Abdullah Gül olarak açıklanmasının ardından da "Resepsiyonda rezervim olduğunu söylemiştim, ancak artık şu andan itibaren aday değilim" diyerek süreçteki rolüne ilişkin ipuçlarını vermişti.
Sunday, April 29, 2007
AKP Çağlayan Mitingini Anlamamış
sayın yetkili,
az önce başbakan yardımcısı mehmet ali şahini ATV de canlı yayını izledim.maalesef akparti çağlayan'daki mitingi anlayamamış. kendileri buraya gelen insanların solun adamaı ve solu birleştiricilerin mitingi olduğu söyledi. Gerçekten çok üzücü. neden anyamıyorsunuz ? burada toplanan insanlar yurdun çeşitli yerlerinden gelen ve içinden gelerek davranan yurdum insanıdır.
saygılarımla,
atilla akkülah
Genelkurmay Bildirisi ASLINDA Kim İçin?
Tırmandıran son sözler
Genelkurmay Başkanlığı'nın sert açıklamasında TBMM Başkanı Arınç'ın son dönemde yaptığı bazı değerlendirmelerin de etkili olduğu belirtiliyor
HABER MERKEZİ
İşte Arınç'ın son dönemde yaptığı bazı açıklamalar...
* (14 Nisan'da Tandoğan'da düzenlenen mitingle ilgili olarak) "Toplantının organizatörü Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı emekli Orgeneral Şener Eruygur ile ilgili, Jandarma Genel Komutanlığı yaptığı dönemde bir darbe hazırlığı içinde olduğu, ancak uygun zemin bulunamadığı için bunun gerçekleştirilemediği iddia edildi. Bu ciddi bir iddiadır. Onun ev sahipliği yapmasında yasal bir engel görmüyorum, ama o kişi hakkında çok ciddi iddialar varken onun çağrısıyla, onunla birlikte toplantıya katılmanın kamuoyunda nasıl karşılanacağının da iyi düşünülmesini tavsiye ediyorum." (12 Nisan-TBMM)
* "Ülkemiz kısa bir süre sonra AB üyesi olacak kadar kendini geliştirmiş, istikrara kavuşmuştur. Siyaset normalleşmiş, olağandışı koşulların yaşanmadığı sürece girilmiştir. Bundan geri dönüş de artık mümkün değildir. Herkesin kendini yeni Türkiye'ye göre ayarlaması gerekir." (12 Nisan-TBMM)
* "Meclis'imizin sivil, dindar, demokrat bir cumhurbaşkanı seçecek olmasına yine itiraz ediliyor. Bu tanım kim ne derse desin, Türk milletinin kendi öz cumhurbaşkanı tanımıdır." (15 Nisan-Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği Demokrasi Ödülü Töreni)
* "Güzel günler geliyor. Güneş daha parlak doğacak" (26 Nisan-TBMM)
'Kıskananlar çatlasın'
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı AKP grup toplantısında yükselen "Kıskananlar çatlasın" sloganlarının da Genelkurmay tarafından not edildiği öne sürüldü.
Arınç: Ordu duyarlılığını tekrar ifade etti
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Atatürk Havalimanı'nda Genelkurmay'ın açıklamasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine şunları kaydetti: "Arkadaşlar, her açıklamanın arkasından beni bulup da, 'Bu konuda ne düşünüyorsunuz?' demek garip oluyor, ama sizi kırmayayım. Genel olarak şunu görüyorum. Laiklik konusunda TSK duyarlılığını tekrar ifade ediyor. Laiklik konusunda, hepimizin duyarlılığı var. Onu çok önemli bir ilke olarak hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla bu bildiriden benim anladığım mana budur." Arınç, Esenboğa Havalimanı'nda da gazetecilerin, 'Hükümetin bir açıklaması var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' sorusuna yanıt vermedi.
Saturday, April 28, 2007
11. Cumhurbaşkanlığı Seçimi
Tüm bu gelişmeleren ordumuz da sıkıntılıdır. Silahlı kuvvetlerimizin laiklik üzerine hassasiyeti bilinmektedir. Bundan taviz vermeyecektir. Bunu da anayasamızdan aldığı güçle her vesile ile bunu siyasilerimize aktarmaktadır. Ancak bunu anlamamakta direten siyasetçilerimiz bunun faturasını umarım ki bize ödetmezler.
Wednesday, April 18, 2007
BORSA Nereye ? DİKKAT !
Saturday, April 14, 2007
Cumhuriyet Mitingi
Tuesday, April 10, 2007
Kuruçeşme Sahili Neden Çok Kirli ?
Sunday, April 01, 2007
Nisanın İlk Haftası İMKB ne Olur?
Sunday, March 18, 2007
Güvercinler
Monday, March 12, 2007
İMKB ye Dikkat...!!!
Friday, March 09, 2007
Atatürk ve Gençliğe Hitabesi
Sunday, March 04, 2007
100.Yılda Şampiyonluk mu ?
Saturday, March 03, 2007
Bir Kitap....Uyuşturucu Üzerine
- Bir nargile içimi sonucunda alınan nikotin miktarı, 50 adet sigara içilmesiyle alınan nikotin miktarına eşittir.
- Eroinin olmazsa olmazı asetik anhidrittir. Hammaddesi afyon olan haşhaş, eroin maddesinin edilebilmesi için tek başına yeterli değildir. Haşhaş bitkisinden elde edilen ham afyonun, insanları çok ciddi şekilde bağımlı hale getiren, bir kullanımda dahi bağımlılık geliştiren eroine dönüştürülebilmesi için olmazsa olmaz ikinci bileşeni, asetik anhidrittir.
- Eroin kullanan kişi uyuşuk görünür ve dalar, kusar, kaşınır, gözbebekleri toplu iğne başı gibi küçülür. Ayrıca iştahsızlık, uyku bozukluğu,ağır nefes alma ve kabızlık da çekerler. Gene kusma, terleme, mide krampları, ishal, burun akması ve depresyon da görülebilir.
- Kokain, Güney Amerika'daki And dağlarında yetişen Koka bitkisinin yapraklarından elde edilir. Buradaki birçok yerli kabile hafif uyarıcı etki amacıyla koka yapraklarını çiğnemektedir.
- 600 kg. koka yaprağından 1 kg.kokain elde edilmektedir.
- Türkiye'de uyuşturucu ile ilgilenen (satış amaçlı) yabancılarda ilk iki sırayı İranlı ve Nijeryalılar almaktadır.
- Uyuşturucudan yıllık sağlanan kara para tutarı yaklaşık 429 milyar ABD dolarıdır.
- Zafer Ercan diyor ki " Bu kitap uyuşturucu sorununu çözmez ve bağımlılık durumunu ortadan kaldırmaz ama sorunun varlığını ve kaynaklarını sana gösterir, gerçeği kabullenmeni sağlar"
Peki Atilla ne diyor ? " Uyuşturucu hakkında mutlaka bilmediğiniz birçok şey vardır. Bu kitabı okuyun. Daha çok fikir sahibi olun"
Wednesday, February 28, 2007
ABD 'nin " Rice" Güdümlü Oyunu
Monday, February 26, 2007
BOSS Turizm ile Seyehat Edersen....
1. Aracımız Kasımpaşa'dan çıkar çıkmaz bozuldu.
2.İnterneti, sistem bozuk olduğu için kullanamadım.
3.TV açılmadı.
4.Şahit olduğum bir olayda da, söz verilmesine rağmen bayan erkek yanına oturtuldu.
5. Başta servis şoförleri olmak üzere otobüs sürücüleri normalin üzerinde sürüş gerçekleştiriyorlar.
Peki bitti mi ? Tabi ki hayır....Bu sefer de İzmir'den dönerken servis problemi yaşadım. Bir süre servis gelmedi. Doğal olarak geciktim ve salt bu nedenle otobüsün kalkması gecikti. Ve beni telefon ile arayıp nerede olduğumu sordular. Sinirlenip kısaca durumu anlattım. Ayrıca dönüş yolunda aracımızdaki internet gene çalışmıyordu.
BOSS Turizm 'i ilk defa kullandım ve pişman oldum. Bir daha tercih edermiyim ? ÇOK ZOR.
Tuesday, February 13, 2007
Alibeyköy Mezarlığı
Sunday, February 11, 2007
Mart Ayı Yaklaşıyor....
Sunday, February 04, 2007
Beklenmeyen Kaza Nasıl Olur?....Bir örnek
Sunday, January 28, 2007
Wednesday, January 24, 2007
24 Ocak Doğum Günüm Ama...
Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan, gazeteci Uğur Mumcu, tiyatrocu Mümtaz Sevinç 24 Ocak'ta hayatlarını kaybetti. Bugün de Türk siyasetine damgasını vuran isimlerden biri olan İsmail Cem, kansere yenik düştü. İşte 24 Ocak'ta gündemi değiştiren trajik olaylar:
- Gazeteci ve yazar Uğur Mumcu, otomobiline yerleştirilen bombanın patlaması sonucu katledildi. (1994)
- Diyarbakır'ın sevilen Emniyet Müdürü Gaffar Okan uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Hizbullah operasyonları ile dikkat çeken ve Hizbullah'ın ölüm listesinde birinci sırada yer alan Okan, Uğur Mumcu'nun bombalı saldırıda öldürülüşünün 8. yılında öldürüldü. (2001)
- Dışişleri eski Bakanlarından İsmail Cem, akciğer kanseri tedavisi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. (2007)
- Tiyatro ve sinema oyunculuğunun yanı sıra dublaj sanatçısı olan Mümtaz Sevinç, Üsküdar'daki evinde kız arkadaşı Banu Baldır tarafından bıçakla öldürüldü. (2006)
- Türkiye'nin ilk haberleşme uydusu TÜRKSAT-1, fırlatıldıktan 12 dakika 12 saniye sonra okyanusa düştü. (1994)
- Zonguldak'ta, Ereğli Kömür İşletmelerine bağlı Gelik ocağındaki grizu patlamasında 52 madenci öldü, 19 madenci yaralandı. (1955)
- İstanbul Küçükyalı'da Neşe Sineması çöktü; 37 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. (1959)